Sosyal Medya

Güncel

MAZLUMDER’den katliamın yıl dönümünde kapsamlı Soma raporu

MAZLUMDER tarafından Soma’da meydana gelen maden faciasına ilişkin bir rapor yayımlandı. Raporda, faciayı getiren belirtilerin 20-25 gün boyunca sürdüğü, hatta faciadan iki gün önce orta çaplı iki ayrı yangın çıktığının tespit edildiği belirtilirken, “Maden faciasının yaşandığı işletmede tercih edilen kârlılığın artırılmasına odaklı üretim yönteminin, işçi sağlığı ve güvenliğinin sağlanması amacını ihmal eder şekilde uygulandığı açıktır” ifadelerine yer verildi.



Türkiye’nin önemli sivil toplum kuruluÅŸlarından Ä°nsan Hakları ve Mazlumlar Ä°çin Dayanışma DerneÄŸi (MAZLUMDER) Soma’da gerçekleÅŸen ve 301 kiÅŸinin hayatını kaybettiÄŸi maden kazası hakkında detaylı bir rapor yayımladı.

Hazırlanan rapor kamuoyuna MAZLUMDER Soma Gözlem Heyeti tarafından saat 11:00’de gerçekleÅŸtirilen bir basın toplantısıyla açıklandı. Facianın gerçekleÅŸmesinin ardından bölgeye giden yaklaşık 50 kiÅŸilik MAZLUMDER heyetinin çalışmaları sonucunda hazırlandığı belirtilen raporda faciayı meydana getiren belirtilerin 20-25 gün boyunca sürdüÄŸü vurgulandı. Raporda “Maden faciasının yaÅŸandığı iÅŸletmede tercih edilen kârlılığın artırılmasına odaklı üretim yönteminin, iÅŸçi saÄŸlığı ve güvenliÄŸinin saÄŸlanması amacını ihmal eder ÅŸekilde uygulandığı açıktır” ifadelerine yer verildi.

Raporda yer alan ve MAZLUMDER Genel BaÅŸkanı Ahmet Faruk Ünsal tarafından kaleme alınan takdim yazısında raporu oluÅŸturan heyetin defalarca engellemeye maruz kaldığı ifade edildi. Ünsal, “Raporlama Heyeti, Soma’da bulundukları süreçte güvenlik güçleri tarafından defalarca maÄŸdur edilmelere, engellemelere, adı konulmamış “olaÄŸanüstü hal”e, madenci yakınlarına tekme atan ve hoyratça davranan resmi görevlilere tanıklık ettiler. Buna raÄŸmen ihmaller ve sorumsuzluklar zincirinin her halkasını sorgulayarak, yerinde tespit ederek ve insan yaÅŸamını önemsizleÅŸtiren kâr hırsının imzalanmamış uluslararası sözleÅŸmelerle ve denetlenmemiÅŸ cari mevzuatla buluÅŸmasının sonuçlarını ortaya çıkardılar.” ifadelerini kullandı.

Soma’da yaÅŸanan katliamın yıl dönümünde yayımlanan raporda, 20. yüzyılın başından bu yana dünyada yaÅŸanan en büyük 14. maden kazası olduÄŸu belirtilen facia birçok farklı açıdan ele alındı. Rapor kapsamında madende yaÅŸanan faciaya götüren süreç ve facianın hemen ardından yaÅŸananlar yapılan saha görüÅŸmeleri ve gözlemlere dayanarak aktarılırken, Nisan ayında ilk duruÅŸması gerçekleÅŸtirilen yargısal süreç de mercek altına alındı. Ä°ÅŸçilerle, iÅŸçi yakınlarıyla, bölgede bulunan resmi kurumlarla ve sivil toplum kuruluÅŸlarıyla yapılan bazı görüÅŸmelere de raporda yer verildi.

“Facianın sebebi kârlılığı arttırma çabası”

MAZLUMDER tarafından yayımlanan raporda 301 iÅŸçinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan facianın sebebi olarak iÅŸverenin kârını arttırma çabası gösterildi. Raporda, devletin maden için alt üretim kotası koymasına raÄŸmen bir üst kota belirlememesinin ve çıkan bütün kömürü satın almasının iÅŸverenin iÅŸçiler üzerinde üretim baskısı oluÅŸturmasına sebep olduÄŸu belirtilirken, “DiÄŸer yandan Soma Kömür Ä°ÅŸletmeleri A.Åž.’ye ait diÄŸer üç maden sahasında teknik aksaklıklar nedeniyle üretimin düÅŸtüÄŸü; bu nedenle üretim planlamasına uygun miktarda kömür elde etmek için kazanın yaÅŸandığı maden ocağının ÅŸirket tarafından kapasite üstü çalıştırıldığı anlaşılmaktadır.” tespitinde bulunuldu.

“Denetimler haberli ve evrak üzerinde, denetim öncesinde tehlikeli bölümler kapatılıyordu”

Yayımlanan raporda maden ocağına yapılan resmi denetimlerin de yalnızca evrak üzerinde kaldığına, iÅŸverenin denetimlerden haberdar olduÄŸuna ve denetimden hemen önce buna yönelik önlem aldığına iliÅŸkin görüÅŸlere yer verildi. Raporda, “Maden ocağında çalışan iÅŸçiler merkezi yönetim tarafından yapılan denetimlerin sadece evrak üzerinde olduÄŸunu, denetim için gelen yetkililerin maden ocağı içine girmediklerini, iÅŸleten ÅŸirket yetkililerinin yapılacak denetimlerden önceden haberdar olduÄŸunu, bu nedenle denetmenler geldiÄŸinde gaz oranları sınırları aÅŸan yahut tehlikeli bölümlerin kapatıldığını iddia etmiÅŸlerdir.” ifadeleri kullanıldı.

“Tesis hurda bir izlenim vermekteydi”

Ä°ÅŸçilerin çalışma koÅŸullarının olumsuz olduÄŸuna vurgu yapılan raporda, “MAZLUMDER heyetinin olay mahalline ulaşırken karşılaÅŸtığı ilk tesis görüntüsü, hurda bir izlenim vermektedir.” denildi. Soyunma odalarında iÅŸçiler için yeterli dolap saÄŸlanmadığı ve bu yüzden bazı iÅŸçilerin eÅŸyalarının tavana asılan sepetlerin içinde yer aldığı belirtilen raporda “soyunma mekânlarında ve koÄŸuÅŸlarda yerlerin oldukça kirli olduÄŸu, tuvaletlerin kapılarının koÄŸuÅŸlara açıldığı ve sıhhi olmadığı gözlenmiÅŸtir” ifadelerine yer verildi.

“Kazada üretimi arttırmak için uygulanan baskının sebep olduÄŸu acele ve telaÅŸ etkin”

Madende uygulanan gizli taÅŸeron sisteminin iÅŸçilerin çalışma ÅŸartları bakımından çok olumsuz sonuçlar doÄŸurduÄŸunun belirtildiÄŸi raporda, iÅŸ kazalarının yaÅŸanmasında firmanın taÅŸeronlar üzerinden iÅŸçilere uyguladığı üretimi arttırma baskısının sebep olduÄŸu acele ve telaşın etkili olduÄŸuna iliÅŸkin görüÅŸlere yer verildi.

“Facia göz göre göre gelmesine raÄŸmen önlem alınmadı”

MAZLUMDER’in hazırladığı raporda facianın göz göre göre meydana geldiÄŸi vurgulanırken, oluÅŸan ısınma ve yanmanın 20-25 gün önceden kendisini belirgin bir ÅŸekilde gösterdiÄŸi ve iÅŸ yerinde bu yanmayı gösterecek olan karbonmonoksit ölçümlerinin durumu açıkça ortaya koyduÄŸunun kesin gözüktüÄŸü belirtildi. Raporda “Buna raÄŸmen yangının idari tedbirlerle geçiÅŸtirilmeye çalışıldığı, çalışanlara kiÅŸisel koruma cihazları temin etme gibi hayati konularda adım atılmadığı açıkça görülmektedir. Madende faciaya neden olan yangın o kadar yüksek düzeyde fiziki belirtiler göstermiÅŸtir ki; olayın olduÄŸu kısımda üç ayrı vardiyada çalışan dört ayrı elektrik teknisyeninin, yangından önceki on beÅŸ gün boyunca ısıdan yanan kabloları onarmak amacıyla hep birlikte görevlendirildiÄŸi ve evlerine gönderilmediÄŸi tespit edilmiÅŸtir.” ifadeleri kullanıldı.

“EÄŸitim ve donanım zaafiyeti ölümleri arttırdı”

MAZLUMDER iÅŸçilerle gerçekleÅŸtirdiÄŸi doÄŸrudan mülakatlar sonucunda iÅŸ güvenliÄŸine iliÅŸkin eÄŸitimlerin gerektiÄŸi gibi yerine getirilmemesinin ve iÅŸçilere dağıtılan iÅŸ güvenliÄŸine iliÅŸkin maske ve benzeri teknik donanımın kullanışsız ve yetersiz olmasının da ölümlerin artmasında etkili olduÄŸunu belirtti. Raporda, “Bir kısmı acemi, iÅŸ güvenliÄŸi eÄŸitimi ve donanımı zayıf iÅŸçilerin kaçışları, bazı bölümlerde zehirlenerek üst üste yığılmaları sonucunu doÄŸurmuÅŸ ve iÅŸçilerin yığılması yerel göçüklerle birleÅŸerek kaçış alanlarını sınırlamıştır.” ifadeleri kullanıldı.

“Devlet yetkilileri ve sendika da yargılanmalı”

Hazırladığı raporda Nisan ayında ilk duruÅŸmanın gerçekleÅŸtiÄŸi yargısal süreci de mercek altına alan MAZLUMDER, devlet yetkilileri için idari makamlar tarafından soruÅŸturma izni verilmemesini eleÅŸtirdi. Raporda “Bütün bu hususlara raÄŸmen soruÅŸturma aÅŸamasında bir kısım kamu görevlileri için soruÅŸturma izni verilmemesi “suçluların yargılanarak cezalandırılmasını isteme hakkı” bakımından önemli bir ihlaldir.” ifadeleri kullanıldı. MAZLUMDER tarafından hazırlanan raporda iÅŸ yerine yakınlığına iliÅŸkin görüÅŸlere yer verilen yetkili Türkiye Maden Ä°ÅŸçileri Sendikası’nın kanundan doÄŸan yetkilerini kullanarak iÅŸvereni ilgili tedbirlere almaya zorlayıcı bir tavır almadığı belirtilirken, “Mevzuatın sendikayı geniÅŸ imkân ve yetkiler ile donatmasına raÄŸmen iÅŸverene karşı Maden-Ä°ÅŸ Sendikası’nın kanundan ve toplu iÅŸ sözleÅŸmesinden doÄŸan grev hakkını kullanmadığını ve iÅŸveren üzerinde baskı unsuru oluÅŸturarak iÅŸvereni kanuni lokavta sevk etmediÄŸi görülmektedir. Bu sebeple facianın yaÅŸandığı, iÅŸ saÄŸlığı ve güvenliÄŸi tedbirlerinin mer’i mevzuat gereklerine uygun ÅŸekilde alınmadığı görülen iÅŸ yerinde üretim faaliyetini durdurabilecek yetki ve görevlere sahip iken görevini ifa etmeyen Maden Ä°ÅŸ Sendikası temsilcilerinin facianın ortaya çıkışında kusur durumu araÅŸtırılmalı ve gerektiÄŸi takdirde sendika temsilcileri de masumiyet karinesi korunarak adil bir ÅŸekilde yargılanmalıdır.” ifadeleri kullanıldı.

“Ä°ÅŸ güvenliÄŸi mevzuatı halen yetersiz”

Soma’da yaÅŸanan facianın yıl dönümünde yayımlanan raporda yaÅŸanan facianın ardından bazı deÄŸiÅŸikliklere uÄŸrayan iÅŸ güvenliÄŸine iliÅŸkin hukuki mevzuat da ele alındı. MAZLUMDER söz konusu deÄŸiÅŸikliÄŸe raÄŸmen mevzuatın iÅŸ güvenliÄŸini saÄŸlamak bakımından yetersiz olduÄŸunu belirtti. Raporda, “Kabul edilen kanunlar, iÅŸ kazalarının ortadan kaldırılmasına odaklı olması gerekirken, iÅŸ kazaları sonrasında canını kaybedenlerin cenaze levazımatının nasıl görüleceÄŸine iliÅŸkin düzenlemeler getirmekte ve bu düzenlemeleri adeta birer “nimet” olarak sunmaktadır.” denildi.

Raporun son kısmında yer alan deÄŸerlendirme ve sonuç bölümünde bazı somut önerilere yer verildi.

MAZLUMDER’in hazırladığı raporda yer alan dikkat çekici bazı bölümler ÅŸu ÅŸekilde:

“Ä°ÅŸçi çalışıyor, taÅŸeron kâr ediyor”

-Heyetin dinlediÄŸi kiÅŸiler, çavuÅŸların aylık yapılan iÅŸe göre yüklü miktarda para aldıklarını, alınan paraların aslında iÅŸçilerin emekleri üzerinden kazanıldığını ve onların maaşından kesilerek ödendiÄŸini, bu yüzden iÅŸini önceki gün erken bitirerek çıkan iÅŸçiye ertesi çalışma gününde daha fazla iÅŸ miktarı yüklendiÄŸini söylemiÅŸlerdir.

-Ä°ÅŸçiler taÅŸeron sistemi olduÄŸu için çalışma ÅŸartlarının zorlayıcı olduÄŸunu, iÅŸçi başına günlük iki ton hedef konduÄŸunu, belirlenen hedeften eksik iÅŸ yapılması halinde iÅŸçinin cezalandırıldığını, diÄŸer yandan, fazla iÅŸ yapılması halinde prim verilmediÄŸini ifade etmiÅŸtir. Yapılan fazla üretimin ekip baÅŸlarına ve taÅŸeron yöneticilerine prim olarak yansıtıldığı, böylece sıradan iÅŸçilerin sürekli fazla iÅŸe zorlandığı bir yönetimin teÅŸvik edildiÄŸi tespit edilmiÅŸtir.

“Ä°nsan olarak deÄŸil üretim aracı olarak görülüyoruz”

-GörüÅŸülen iÅŸçiler istisnasız olarak kendilerinin insan olarak deÄŸil, birer üretim aracı olarak görüldüklerini ifade etmiÅŸlerdir. Ä°ÅŸçiler ücretlerin yetersiz olmasından ve iÅŸlerine dair en ufak bir eksiklik veya kusurlarında günlük yevmiyelerinin kesilmesinden yakınmaktadırlar.

“Çay, tuvalet, namaz, istirahat molası yok”

-Ä°ÅŸçiler günlük mesai saatleri içinde kısa süreli aralar alamadıklarını, çay molası, tuvalet molası, namaz molası, istirahat molası vb. imkânları bulunmadığını ifade etmektedir. Madende çalışanlara sadece otuz dakikalık yemek molası saÄŸlandığı, yemeklerin kaplar içinde iÅŸçiler tarafından getirildiÄŸi ve yeraltında yendiÄŸi söylenmektedir.

“Sendika iÅŸverenin yönetiminde”

-Ä°ÅŸçiler iÅŸyerinde hâkim sendikanın iÅŸverenin yönetiminde bulunduÄŸunu ve iÅŸçilerin haklarını korumaktan uzak olduÄŸunu düÅŸünmektedir. Sendika hakkında bilgi veren iÅŸçiler, sendikada formaliteyi yerine getirmek için seçim yapıldığını, seçilen temsilcilerin belirlenmesinde hiçbir etkilerinin bulunmadığını, çoÄŸu zaman seçim için içeriÄŸi görülmeden kapalı bir zarfla oy kullanıldığını iddia etmektedir.

“Ä°ÅŸçiler eldivenlerini kendileri temin ediyor”

-Maden iÅŸçiliÄŸinde önemli bir edevat olan eldivenlerden iÅŸveren tarafından temin edilenlerin en düÅŸük kalitede olduÄŸu ve çabuk deforme olduÄŸundan, iÅŸçilerin kendi imkânlarıyla kalite standardı yüksek Starline-E43 eldiven aldıkları gözlenmiÅŸtir. DiÄŸer yandan iÅŸçilere kulaklık ve solunum maskesi verilmediÄŸi görülmüÅŸtür.

“Belirtiler idari tedbirlerle geçiÅŸtirilmeye çalışıldı”

-Faciaya götüren belirtilerin oluÅŸtuÄŸu; madencilerin, çıkan cevherin daha sıcak olduÄŸu ve daha çabuk yanmaya baÅŸladığı yönünde ifadeleri ile teyit edilebilmektedir. Faciayı getiren bu belirtilerin 20-25 gün boyunca sürdüÄŸü, hatta faciadan iki gün önce orta çaplı iki ayrı yangın çıktığı tespit edilmiÅŸtir. Buna raÄŸmen yangının idari tedbirlerle geçiÅŸtirilmeye çalışıldığı, çalışanlara kiÅŸisel koruma cihazları temin etme gibi hayati konularda adım atılmadığı açıkça görülmektedir. Madende faciaya neden olan yangın o kadar yüksek düzeyde fiziki belirtiler göstermiÅŸtir ki; olayın olduÄŸu kısımda üç ayrı vardiyada çalışan dört ayrı elektrik teknisyeninin, yangından önceki onbeÅŸ gün boyunca ısıdan yanan kabloları onarmak amacıyla hep birlikte görevlendirildiÄŸi ve evlerine gönderilmediÄŸi tespit edilmiÅŸtir.

“Firma tarafından olayın baÅŸlama saati yanlış verildi”

-Ä°ÅŸleten firma tarafından olayın yaÅŸanmasından dört gün sonra yapılan basın toplantısında; olayın baÅŸlama saati 15.00-15.30 olarak aktarılmıştır. Ancak savcılık tarafından hazırlanan ilk soruÅŸturma metninde olayın baÅŸlama saati 13.10 olarak belirlenmiÅŸtir. Ä°ÅŸleten ÅŸirketin olayın baÅŸlama vaktini bu ÅŸekilde beyan etmesinin sebebi, saat 15.30’un vardiya deÄŸiÅŸim saati olması, bu saatte madende aktif çalışan 350 iÅŸçi olması, ancak vardiya deÄŸiÅŸimi ile gelen iÅŸçilerle madende 700 kiÅŸinin bulunduÄŸu iddiasına dayanak bulmaktır. Ancak olayın 13.10’da baÅŸladığını tespit eden savcılık iddianamesinden maden ocağının 350-400 iÅŸçi çalıştırma kapasitesine uygun olduÄŸu, yangın belirtilerinin önceden oluÅŸtuÄŸu, hatta faciadan bir iki gün önce yangın yaÅŸanan bir çalışma alanında, yirmi yıl önce üretilmiÅŸ basit duman koruyucu maskeler dışında donanım verilmeksizin 700 iÅŸçinin aynı anda iÅŸbaşı yaptırıldığı anlaşılmaktadır.

“Facia cevherin içten yanmasıyla gerçekleÅŸti”

-Faciadan önce cevherde oluÅŸan içten yanmanın ikinci evreye geçmesi ve yanan kısmın muhtemelen göçmesiyle, artık gaz deÅŸarjı ÅŸeklinde gelen CO tehlikeli sınırın üzerine geçerek ocak havasına karışmıştır. Yangının baÅŸladığı yerin ocaÄŸa temiz hava saÄŸlayan ana havalandırma nefesliÄŸine yakın yerde olması, temiz havanın ocaÄŸa yayılırken beraberinde CO alarak galerilere dolmasıyla zehirlenmeler artmıştır. Bu tür olaylarda sıklıkla yaÅŸanan çalışanların temiz havanın geldiÄŸi yere kaçma alışkanlığı, temiz havanın tüm kısımlarda kirlenmesiyle birleÅŸince yaÅŸanan panik artmıştır. Bir kısmı acemi, iÅŸ güvenliÄŸi eÄŸitimi ve donanımı zayıf iÅŸçilerin kaçışları, bazı bölümlerde zehirlenerek üst üste yığılmaları sonucunu doÄŸurmuÅŸ ve iÅŸçilerin yığılması yerel göçüklerle birleÅŸerek kaçış alanlarını sınırlamıştır. Günlerce bütün belirtilerini gösteren facia, etkisiz, yetersiz, deforme ve son kullanım tarihi geçmiÅŸ alet ve ekipmanlarla birleÅŸince can kayıpları had safhalara ulaÅŸmıştır.

-Maden ocağındaki verileri yukarıdan takip ve idare eden teknik ekibin, CO oranı tehlikeli seviyelere ulaÅŸan ocak havasını fark etmeleri ve havanın aktığı yönü zamanında deÄŸiÅŸtirebilmeleri, CO gazının ocağın diÄŸer galerilerine yayılmasını önleyebilecekti. Ancak özetlediÄŸimiz ihmaller sonucu ne yazık ki diÄŸer galerilere giren zehirli gaz çok fazla iÅŸçinin hayatına mal olmuÅŸtur.

Raporda iÅŸçilerle ve iÅŸçi yakınlarıyla yapılan ve olayların geliÅŸimini birinci elden aktaran bazı görüÅŸmelere de yer verildi. O görüÅŸmelerden bazıları ÅŸu ÅŸekilde:

“Madenciler her zaman ‘içerisi yanıyor’ diyordu”

-Madenciler her zaman yoÄŸun gaz altında çalıştığını söylüyordu. Bugün çok yoruldum diyordu. Ne olduÄŸunu sorunca, içerisi yanıyor diyordu. Sıcak olduÄŸunu söylüyordu. 2006’dan sonra özel sektöre geçti. Ciner grubu aldı, verim alamayınca buna devretti. Zor ÅŸartlar olduÄŸunu sürekli dile getiriyordu.

-Çok sıcak. DurduÄŸun yerde çizmelerin içi ter doluyor. Alıp boÅŸaltıyoruz su gibi. O kadar sıcak. Patlama olan yerde üst taraf yanıyor, kapatıyorlar orayı, orada bir boÅŸluk oluÅŸuyor. Yanan ayağın altına giriyorlar, orada yanıyor kapatıyorlar. Yanan yer oksijen olduÄŸu için daha çok ilerliyor.

“Yeni yer alabilmek için iktidara yanaÅŸman gerekir, iÅŸçileri mitinglere götürüyorlardı”

-Bu firma yandaÅŸ demeyelim de tamamen yalaka bir firma. Yeraltı parsel gibidir. Mesela devlet sana bu parseli kullanman için verir bunu bitirirsin yeni yer alman gerekir. Kullanımı bitti mi buranın. Onu alabilmen için de devlete yanaÅŸman gerekir. Bunun için baÅŸbakanın mitingine yakın yerlere iÅŸçi götürüyorlar servislerle. Ä°lçe baÅŸkanlarına iletiyorlar bunu; size iÅŸçi getirdik diye, böyle ÅŸeyleri var. Yer üstünde çalışan bir oÄŸlum var. Denetime geleceklerinde bir hafta öncesinden haber gönderiyorlar, dedi. Temizliyorlar madeni. Denetçinin içeri girdiÄŸi yok, dedi.

-Manisa mitingine götürüldüler. Ä°zmir’de, Balıkesir’de, Manisa’da miting var, gideceksin! Ä°ÅŸi bırakıyorlar o gün. Servislere dolduruyorlar. O günkü yevmiyesi veriliyor. Ä°ÅŸçi de o gün çalışmadığı için sevinçli. Öyle düÅŸünüyor.

“Olay günü iÅŸçiler kömürün kokusunu almış, çıkalım demiÅŸler, kabul edilmemiÅŸ”

-On yıl önce yanmak üzere olan kömür kapatılıp, baÅŸka bir kanal açılıyor. Zamanla on yıl önce yanmaya baÅŸlamış olan kömür tehlike yaratıyor veya karbon monoksit salınımı yapıyor. Bunun tehlike yaratacağı biliniyordu, söndürülüyor ama aÅŸağıdan yanmaya devam ediyordu. Olay günü iÅŸçiler iki saat önceden kömürün kokusunu almışlar, çıkalım demiÅŸler, ama çalışmaya devam edin talimatı verilmiÅŸ. BaÅŸtaki adam iÅŸçiye çalışılacak diyorsa çalışılır. Yarın gelme diyor başındaki adam o zaman. Ä°ÅŸe girip çıkmalar yoÄŸundur.

“Zaten durumlar sakat…”

-Ä°ÅŸe girerken okumadan 25-30 tane imza attırıyorlar. Ä°ÅŸe girmemiz lazım. Zaten durumlar sakat. Oksijen kesimi veya kaynak yapmak yasak yeraltında, ama hepsi yapılıyor. Benim çalıştığım iÅŸletmede dizel araçlarının çalışması yasak, çalışıyor. Işıklar ocağından duyduÄŸuma göre 60-70 kiÅŸi akciÄŸer tedavisi görüyor. Hâlâ tozu önlemediler. Sadece su püskürtüyorlar bazen tozun inmesi için. Önlenmedi. Bunları hep yaşıyoruz.

“Arkadaşım iÅŸçileri kurtarmak için içeri sokulunca vefat etti”

Arama kurtarma eÄŸitimimiz olmadığı halde kaza sonrası ekip başımız (taÅŸeron) içeri girmemizi söyledi. Arkadaşım Okan Merdim arama kurtarma için girip vefat etti.

“Denetimciler gelmeden haberleri geliyor, ocak düzenleniyor”

·Denetimciler gelmeden 3- 4 gün, bazen 10 gün önceden haber veriyorlar. Denetleme için özel hazırlık yapılıyor, normal zamandakinden daha iyi hale geliyor ocak.

“ÖleceÄŸimi düÅŸündüm, bayılmışım, birisi ‘ocaÄŸa hava verdik, kurtuldunuz’ dedi”

·Ä°ÅŸimi bitirdikten sonra çıkarken 500 metre ilerledikten sonra önümüze birden duman çıktı. Enerji kesildi, fan motorları durdu. Dumanı dinamitten kaynaklanıyor sandık, ancak dumanı kokladım, plastik kokuyordu. Oturup bekledik, Zamanla aÅŸağıdan gelenlerle birlikte altmış veya yetmiÅŸ kiÅŸi olduk. Bir saat kadar oturduk. Boruları kesmeye kalkan arkadaÅŸlara sadece delmelerini söyledim. Böylece borudan geçen hava aÅŸağıdakilere de gidecekti. O deldiÄŸimiz borudan sırayla nefes almaya çalıştık. AÅŸağıdan biri duman yok diye çağırdı, aÅŸağı indik, AkÅŸam 19.00’a kadar bekledik, kimse gelip gitmedi. Her ÅŸeyi denedikten sonra dua etmeye baÅŸladım. Kelime-i Åžehadet getirdim. ÖleceÄŸim diye düÅŸünürken daha önceden acil durumlarda lazım olur diye sakladığım maskeyi çıkartıp denemeyi düÅŸündüm. Onu çıkartmaya çalışırken bayılmışım. Biri gelip tokat attı, ayıldım. Sağıma soluma baktım, kimse yoktu. OcaÄŸa hava verdik kurtuldunuz, çıkın, dedi biri. Kalkıp bir iki adım atıp düÅŸtüm. Tekrar tekrar deneyerek düÅŸe kalka ilerledim. Åžirket müdürlerinden Barbaros Beyi gördüm, ters hava verdiklerini, yukarı doÄŸru yürümemi söyledi, yürüdüm ve çıktım.

BilindiÄŸi gibi, 13 Mayıs 2014’te Soma’da meydana gelen maden faciasında toplamda 301 iÅŸçi hayatını kaybetmiÅŸ, yaÅŸananlardan dolayı bütün Türkiye yasa boÄŸulmuÅŸtu. Facianın ardından bölgeye giden dönemin baÅŸbakanı Recep Tayyip ErdoÄŸan kendisini protesto eden iÅŸçi yakınlarına sert tepki göstermiÅŸ, ErdoÄŸan’ın bir protestocuyu tokatladığı öne sürülmüÅŸtü.

Soma’da meydana gelen facianın ardından aynı yıl içerisinde 2014 içerisinde Ermenek’te ve Ä°stanbul’da yer alan Torunlar Ä°nÅŸaat’ta meydana gelen ‘iÅŸ kazaları’ yaÅŸanan iÅŸçi ölümlerini ülke gündemine sokmuÅŸtu. Kamuoyuna yansıyan rakamlara göre Türkiye’de meydana gelen ‘iÅŸ kazalarında’ her yıl 1200’e yakın iÅŸçi hayatını kaybediyor.

Mazlumder’in Soma raporuna ulaÅŸmak için tıklayınız.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.